Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

İnebolu

Tarihi:

İnebolu, Türkiye’de Kastamonu iline bağlı ilçe. Geleneksel yerli mimarinin bir çok örneğine sahip bir Karadeniz liman şehridir.

İnebolu çevresindeki yerleşmelerin ne zaman başladığı tam olarak bilinemese de ilçenin Lidyalılar döneminde Sinop’a bağlı olarak kurulduğu tahmin edilmektedir. İlk olarak “her yere hâkim bir kale”anlamına gelen Abunoteichos adını alan bölge Lidya kırallığının yıkılmasından sonra Pers Kırallığı’nın daha sonra Roma İmparatorluğu’nun egemenliğinde kalmıştır. 2. Yüzyılda Roma İmparatorluğu hükümdarı Marcus Aurelius döneminde İyonya kenti anlamındaki İonopolis adı verilmiştir. Şehrin adı Selçuklular döneminde şimdiki halini almıştır.

1071 Malarzgit Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya akın eden Türk Selçuklu Beyleri2nden Emir Karatekin 1084-1085 yıllarında bölgeyi Türk topraklarına katmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Candaroğulları Beyliği’nin sınırları içinde kalan ilçe, 1383’te 1. Murat zamanında Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. 1402 Ankara Savaşı’ndan sonra İsfendiyaroğulları Beyliği’nin bir parçası olan bölge, daha sonra yeniden Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Osmanlı Devleti’nde yönetimsel anlamda yağılan düzenlemelerle 1800’lü yılların sonunda İnebolu ilçeye dönüştürülmüştür. 1880 ve 1885’te iki büyük yangın geçiren kentin çarşısı tamamen yanmıştır. Devrin padişahı II. Abdülhamit zamanında Kastamonu Valisi olan Abdurrahman Paşa tarafından yapılan planla kent mimarisi yeniden düzenlenmiştir.

İnebolu Çanakkale Savaşı’nda 138 şehit verdi. 1. Dünya Savaşı sırasında 19 Temmuz ve 20 Eylül 1915 ile 8 Ocak 1916 tarihlerinde Ruslar tarafından bombalandı. Osman Nuri Bey tarafından 25 Kasım 1919’da İnebolu Müdafaa-i Hukuk kuruldu. Yönetime Müfti Ahmet Efendi seçildi.

İnebolu’dan Zeki Bey Sivas Kongresi’nde Kastamonu’yu temsil etti. 10 Aralık 1920 İnebolu’da Esliha ve Cephane Komisyonu ve Menzil Nokta Komutanlığı kuruldu ve başına Erzincan Küçük Zabit seçildi. Kurtuluş Savaşı için sıralamayla bitmeyen birçok isimler el ele verdi.

Kurtuluş Savaşı’nda İnebolu

Dönemin önemli bir ticaret merkezi olan İnebolu ve İnebolu Limanı Kurtuluş Savaşı’nda stratejik olarak önemli bir rol oynamıştır. Kurtuluş Savaşı’na katılmak için Ankara’ya gitmek isteyenlerin bir bölümü teknelerle İnebolu İskelesi’ne geliyor ve buradan İnebolu’ya geçiyordu. İstanbul ve SSCB’den gelen savaş gereçlerinin Anadolu’ya giriş noktası da İnebolu İskelesi olmuştur. Bunu fark eden Yunanlılar Karadenizdeki donanmalarıyla iskeleyi denetlemeye başladı. Bundan sonuç alamayan Yunan Savaş gemilerinden Panter ve Kılkış adlı iki Yunan zırhlısı 9 Haziran 1921’de İnebolu Limanı’na geldi. Şehrin ileri gelenlerine ültimatom vererek cephane ve silahları iki saat içinde teslim etmesini söyledi. Savaş gemilerinin İnebolu’ya doğru hareket ettiği haberi zırhlılardan önce İnebolu’ya ulaşmış ve cephaneler bombalama karşısındazarar görmemesi için iç kısımda kalan İkiçay Mevkii’nde, tepenin arkasında kalan ve zırhlıların top atışlarının ulaşamayacağı yerlere taşımaya başlamıştı. Cephanelerin teslim edilmemsi üzerine Yunan savaş gemileri İnebolu’yu bombaladı. Ama Yunanlar Kurtuluş Savaşı’nın gereksinimi olan insan ve cephanenin Anadolu’ya giriş yeri olan bu iskeledeki etkinliği önleyemedi.

İstiklal Madalyası

İnebolu kayıkçılarının gayret ve başarıları 9 Nisan 1924 tarihi TBMM kararıyla Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Cumhuriyet Dönemi

1923’te Cumhuriyet’in ilanından sonra Yunan Hükumeti ile yapılan müdahale anlaşmasından sonra ilçe çevresindeki Rumlar Yunanistan'a göç etmişler, böylece İnebolu’da hiç Rum kalmamış, ilçedeki köylerin Rumca isimleri de Türkçeleştirilmiştir.

Şapka ve Kıyafet İnkılabı

Atatürk 23 Ağustos 1925'de Kastamonu'ya gelmiştir. Burada İnebolu heyetini kabul etmiş ve yapılan davet üzerine 25 Ağustos 1925 Salı günü saat 11.00'de Kastamonu'dan İnebolu'ya hareket etmiştir.

27 Ağustos 1925 Perşembe günü İnebolu Türk Ocağı'nda tarihi Şapka Nutku'nu söylemiştir. İlçenin Şeref ve Kahramanlık Günü olan 9 Haziran her yıl büyük bir coşkuyla kutlanmakta, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün önce İstiklal Madalyası ve Beratı ile taltif ettiği kayıkla kağnının mucizeler yarattığı beldemiz İnebolu'ya 1 gün için gelip, 3 gün onurlandırdığı,Şapka ve Kıyafet Devrimi'nin ilk Nutkunu söylediği, "Bu Serpuşun İsmine Şapka Denir" dediği 25-28 Ağustos tarihleri arasında her yıl törenler yapılmaktadır.

Coğrafi Yapı:

İnebolu Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde yer almaktadır. Anadolu Yarımadası’nın kuzeyinden geçen 42 derece kuzey paraleli ile 34 derece doğu meridyeninin kesiştiği noktanın yaklaşık 25 km batısındadır. 89 km. güneyinde yer alan Kastamonu’nun kıyı şeridindeki şirin bir ilçesidir. Kuzeyden Karadeniz’le çevrili olan ilçemiz doğuda Abana veBozkurt, batıda Cide, güneyde ise DevrekaniKüre ve Azdavay ilçelerine komşudur.

Batı Karadeniz bölümünün hemen kıyı gerisinden itibaren yükselen, kıyıya paralel uzanan İsfendiyar(Küre) genç kıvrım dağlarının kuzey eteklerinde yer alan ilçe, batıda Terme Çayı’na kadar sokulmaktadır. 599 km²'lik alan sahip olan İnebolu'nun kıyıdan 14–18 km kadar içerilerine sokulan güney sınırı Zarbana Çayı’nın ikiye ayrıldığı kısmın biraz kuzeyinde Karadeniz’e yaklaşmaktadır. Merkez Nüfusu 9800 dür.

İklim ve Bitki Örtüsü

Bölge genel olarak Tipik Karadeniz iklimine sahiptir. Fakat özellikle bahar aylarında meydana gelen sisle Karadeniz Bölgesi tipik ikliminden biraz farklılıklar göstermektedir. Kışları; ılık ve yağışlı, yaz ayları; sıcak fakat kurak değildir. Nispi nem seviyesi hem mevsim yüksek olan ılıman bir iklime sahiptir.

İnebolu'nun uzun yıllar (1960-2005) değerlerine bakıldığında; sıcaklık ortalaması: 13,1 derecedir. Ekstrem sıcaklık değerlerine bakıldığında; En yüksek sıcaklık 1977 yılı Ağustos Ayında 35,8 derece, en düşük sıcaklık ise 1985 yılı Şubat ayında -9,2 derece olmuştur.

İlçemiz yıllık ortalama 1000 mm. Civarında yağış almaktadır. Genelde İlçe Merkezine yağmur yağışı düşmesine rağmen biraz yukarılara doğru çıkıldıkça kar yağışı oranı artarak devam etmektedir. İlçeye kar düşse de genelde erimesi birkaç günü geçmemektedir. İlçemize en çok kar yağışı 1985 yılında 146 cm. yağmıştır. Bir sene içerisinde yağışlı gün sayısı 140 gündür. En çok yağış Aralık-Mart ayları arasında olmaktadır. Yağışlar genelde normal ve sağanak şeklinde yağışlardır. İlçemizde yılda ortalama 21 gün sis, 3 gün kırağı görülmekte, sıcaklığın (-) ye düştüğü gün sayısı ile 19 gün olarak tespit edilmiştir. Hakim rüzgâr yönü SSW (Güney-Güney Batı) yönüdür. Deniz Suyu Sıcaklığı Ortalaması; 13,8 derecedir.

Yüksek sıcaklık frekanslarının düşük ve okyanusal hüküm sürdüğü kıyı kesimlerde, 250–300 m kadar sıcaklık istekleri, yüksek bazı maki elemanları ile Karadeniz’in daha nemcil türlerinin bir arada bulunduğu psödomaki yaygındır. Daha gerideki platolar sahasında, yerini kestane ve meşe ormanlarına bırakır. Plato sahasından dağlık alanların kuzeyinde kayın ormanları, güneyinde meşeler daha yaygındır. Daha yukarılarda ise karaçam ormanları yaygındır.

İnebolu Evleri:

İnebolu Evleri genelde 3 katlı bahçeli yapılardır. Bahçelerde erik, fındık, dut, elma, ceviz gibi meyve ağaçları bulunur. Hemen hemen her bahçede su kuyusu bulunur. Ayrıca bahçelerde yaz sohbetleri için çardak veya avlu içinde oturma mekânları bulunur.

Evler genelde bordo-beyaz renktedir. Bordo rengini Aşı Köyü'nden çıkarılan toprakla yapılan Aşı Boyasından alır. Aşı boyası bu ahşap evleri 20 yıl boyunca rahatlıkla koruyabilmektedir.

Evin çatısı genelde dört tarafa eğimlidir. Çatı denizden çıkarılan ve Marla Taşı (Arduaz) denilen geniş ve ince taşlarla örtülmüştür. Çatıda taş kullanılmasının sebebi son derece sert Karadeniz poyraz rüzgârlarında çatının dayanıklı olmasıdır. Marla taşı ise ince, düz yapısı ve ısı yalıtımına sağladığı katkıdan dolayı tercih edilmiştir.

Bodrum kat soğuktan korunmak ve rutubeti önlemek amacıyla taştan yapılır. İnebolu merkezinde bu bodrum katları iş yeri veya kiler olarak, kırsalda ise ahır olarak kullanılır. Her kat yüksek tavanlı, bol pencereli ve bağımsız bir daire şeklinde ana salona açılan odalar şeklinde tasarlanmıştır. Kat girişleri ana kapı girişinden veya dışarıdan merdivenle ayrılır. Bunun amacı ise aile genişledikçe bağımsız olarak evin rahat bir şekilde kullanılabilmesidir. Her katta tuvalet ve banyo bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yatak odasında dolap denilen bugünkü kullanımda ebeveyn banyoya karşılık gelen ilk bakışta gardrop izlenimi uyandıran küçük banyo bulunur. Bazı evlerde iki odadan oluşan çatı katı da bulunur.

Bu tarihi evler Kültür Bakanlığı ,Kastamonu Valiliği ve Ankara Mimarlar Odası'nın İnebolu Evlerini Yaşatma Projesi (İNEYAP) çerçevesinde koruma altına alınmıştır. Birçok evin de restorasyonu yapılmaktadır.

İnebolu Kayığı (Denk):

İnebolu KayığıDenk Kayığı, İnebolu Kütüğü, Taş Kayığı, Pazar Kayığı gibi isimler altında bilgilere rastlanan ve literatüre İnebolu Kayığı olarak girmiş Pereme tipi teknedir. Önce "kabuk tekniği" ile yapılmış tek Anadolu teknesidir. Bu teknik günümüzdeki gemi yapım tekniğinin bir önceki şekli ve temeli olarak bilinir. Ortalama boyu 10-11 metredir. Bu teknikle yapılmış ve bütün olarak korunabilmiş dünyadaki tek tekne İstanbul'daki Deniz Müzesinde sergilenmektedir. Sergilenen bu teknenin diğer bir özelliği ise, Kurtuluş Savaş'ında ikmal amacıyla bölgede kullanılan bir tekne olmasıdır.